Kompost toprak, organik atıkların doğal bir dönüşüm süreciyle parçalanması ve ayrıştırılması sonucunda elde edilen humuslu bir toprak karışımıdır. Bu süreçte organik atıklar, mikroorganizmaların etkisiyle çürüyerek humus haline gelir ve toprağın besin değerini artırır. Kompost toprak, doğal bir gübre olarak kullanılabilir ve toprağın verimliliğini artırarak bitkilerin sağlıklı bir şekilde büyümesine yardımcı olur. Ayrıca, toprağın su tutma kapasitesini artırır ve toprak yapısını iyileştirir. Bu nedenle, kompost toprak, sürdürülebilir tarım uygulamalarında yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.
Kompost toprak ve permakültür, sürdürülebilir tarım ve bahçecilik yöntemlerinde sıkça bir arada kullanılan kavramlardır ve birbirlerini tamamlayıcı niteliktedirler.
- Kompost Toprak: Kompost toprak, organik atıkların doğal bir dönüşüm süreciyle parçalanması ve ayrıştırılması sonucunda elde edilen humuslu bir toprak karışımıdır. Bu toprak, bitkiler için doğal bir gübre görevi görür, toprak yapısını iyileştirir, su tutma kapasitesini artırır ve toprağın verimliliğini artırır.
- Permakültür: Permakültür, "kalıcı kültür" anlamına gelir ve doğal ekosistemlerden esinlenerek tasarlanmış insan yerleşim sistemlerini ifade eder. Permakültür tasarımı, verimli, sürdürülebilir ve dengeli ekosistemler oluşturmayı amaçlar. Bu tasarım prensipleri arasında toprak ve su yönetimi, doğal kaynakların etkin kullanımı, biyolojik çeşitliliğin teşviki, atıkların dönüşümü ve yeniden kullanımı gibi konular yer alır.
Kompost toprak, permakültürün temel prensiplerinden biri olan toprak ve su yönetimi ile doğrudan ilişkilidir. Permakültür tasarımlarında, kompost toprak kullanımı sıkça teşvik edilir çünkü toprak kalitesini artırır, bitki yetiştirme verimliliğini artırır ve toprak erozyonunu önler. Dolayısıyla, kompost toprak permakültür tasarımlarında sıkça kullanılan bir yöntemdir ve sürdürülebilir bir yaşam tarzının oluşturulmasında önemli bir rol oynar.
Tüm Akademik araştırmalar ve saha uygulama sonuçları elde edilen nihai ürünlerin kullanılan atıkların kalitesine bağlı farklılıklar göstermelerine karşın, yüksek organik madde ve humik & fulvik asit içerdikleri, ayrıca toprağın su tutma kapasitesini 3 - 4 kat artırdıkları görülmüştür.
